Henüz lise öğrencisi olan Holden Caulfield noel tatili için Çarşamba günü eve dönecektir. Ancak haftasonu -kendisi açısından dayanılmaz olan olaylar silsilesi sebebi ile- okuldan kovulur. Çarşamba gününden önce eve gitmesi ailesinin onun kovulduğunu keşfetmesine neden olacağı için eve gitmek yerine şehirde kendince vakit geçirmeye başlar. İşte biz de kitapta Holden Caulfield'in kendisinden bu vakit geçirdiği zaman dilimini dinliyoruz.
Holden Caulfield "Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefon ile arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir." diyor. Bu tespitin doğruluğuna katılıyorum ve kitabı bitirdiğimde arayacak kişi olarak aklıma kitabın yazarı J.D. Salinger yerine kitabın kahramanı olan Holden Caulfield geliyor. Bu da J.D. Salinger'in yaratmış olduğu karaketerin ne kadar gerçekçi olduğunu vurguluyor.
Holden'ın küçük kız kardeşi Phoebe Caulfield ise kitapta en sevdiğim karakter. Dünyada Phoebe Caulfield gibi bir kardeşiniz varsa (ki çok şükür benim var) sırtınız kolay kolay yere gelmez ve dünya daha yaşanır bir yer olur.