Genç bir kumarbazın etrafında gelişen olayları anlatan roman, tam olaylar gelişmeye başlamışken birden bire bitiverdi. Hikaye daha detaylandırılabilir ve karakterler de daha fazla irdelenebilirmiş. Tadı damağımda kaldi.
Dostoyevski'nin anlatımı ise oldukca akıcı ve yalındı. Dostoyevski yolculuğuna "Suç ve Ceza" ile devam ediyor olacağım...
Genç bir kumarbazın etrafında gelişen olayları anlatan roman, tam olaylar gelişmeye başlamışken birden bire bitiverdi. Hikaye daha detaylandırılabilir ve karakterler de daha fazla irdelenebilirmiş. Tadı damağımda kaldi.
Dostoyevski'nin anlatımı ise oldukca akıcı ve yalındı. Dostoyevski yolculuğuna "Suç ve Ceza" ile devam ediyor olacağım...
Toplam 5 kitaptan oluşan Douglas Adams'ın Otostopçunun Galaksi Rehberi serisini sonunda bitirdim. Çok büyük beklentilerle okumaya başlamış olduğum bu seri, sonlara doğru adeta bir işkenceye dönüştü. 700 küsur sayfa bir türlü bitmek bilmedi. Her ne kadar 700 sayfayı bir cevaba daha doğrusu bir soruya (okuyanlar bilir...) ulaşmak için beklesem de genel hikaye o soru ile bağlantılı olmadığı için uzayda boşu boşuna geçen bir 2 aya maloldu bana...
Kitapta en sevdigim karekter kuşkusuz Marvin'di. Neden derseniz, uzay boşluğunda bir o sızlanıp durdu bir ben ;)
Toplam 5 kitaptan oluşan Douglas Adams'ın Otostopçunun Galaksi Rehberi serisini sonunda bitirdim. Çok büyük beklentilerle okumaya başlamış olduğum bu seri, sonlara doğru adeta bir işkenceye dönüştü. 700 küsur sayfa bir türlü bitmek bilmedi. Her ne kadar 700 sayfayı bir cevaba daha doğrusu bir soruya (okuyanlar bilir...) ulaşmak için beklesem de genel hikaye o soru ile bağlantılı olmadığı için uzayda boşu boşuna geçen bir 2 aya maloldu bana...
Kitapta en sevdigim karekter kuşkusuz Marvin'di. Neden derseniz, uzay boşluğunda bir o sızlanıp durdu bir ben ;)
Hikaye, çekimler, şarkı seçimleri ve başroldeki Sezai Paracıkoğlu'nun oyunculuğu oldukça etkileyiciydi. Bu etkileyiciliği bozan ve film izlediğimizi sürekli bize hatırlatan başroldeki Melike Güner'in yapmacıklığı ya da ona çocuk gibi konuş diyen yönetmenin ısrarcılığıydı...
Hikaye, çekimler, şarkı seçimleri ve başroldeki Sezai Paracıkoğlu'nun oyunculuğu oldukça etkileyiciydi. Bu etkileyiciliği bozan ve film izlediğimizi sürekli bize hatırlatan başroldeki Melike Güner'in yapmacıklığı ya da ona çocuk gibi konuş diyen yönetmenin ısrarcılığıydı...