31 Aralık 2007 Pazartesi

TESADUF uzerine...

Turn Left, Turn Right / Heung joh chow heung yau chow




Ilk once posterlerine bakmaniz lazim da :)







Film "A Chance of Sunshine" isimli kitaptan uyarlanmis.


Kitap resimlerinden biri ise soyle:



Bu resimler aslinda filmin ozeti gibi. Yan yana apartmanlarda oturan ancak her sabah biri saga biri sola donerek islerine giden ve bir turlu karsilasamayan iki kisinin ask hikayesi anlatiliyor. "Ee karsilasamiyorlarsa, birbilerini goremiyorlarsa bu nasil bir ask hikayesi?" diyebilirsiniz.

Sorunun cevabi filmde ;)

Icerisinde hicbir fantastik oge barindirmamasina karsin (tesaduflerin etkisi ile olacak) basindan sonuna kadar fantastik bir film izliyormusum gibi geldi bana. Hayal dunyasinin bir siniri oldugunu dusunuyorsaniz muhtemelen "yok bu kadar da olmaz", "daha neler" diyebileceginiz bircok sahne ile karsilacaginizi da belirteyim.
.
Ben israrla "evet bu kadar da olur (olmali)" diyen taraftayim :)


Not: Takeshi Kaneshiro (ezberden yazilmistir :D) bu filmle birlikte en sevdigim uzakdogulu aktor koltugundaki yerini saglamlastirmis olup, an itibariyle tum filmlerini izlemeye karar vermis oldugumu sizlerle paylasmaktan mutluluk duyarim :P


TESADUF uzerine...

Turn Left, Turn Right / Heung joh chow heung yau chow




Ilk once posterlerine bakmaniz lazim da :)







Film "A Chance of Sunshine" isimli kitaptan uyarlanmis.


Kitap resimlerinden biri ise soyle:



Bu resimler aslinda filmin ozeti gibi. Yan yana apartmanlarda oturan ancak her sabah biri saga biri sola donerek islerine giden ve bir turlu karsilasamayan iki kisinin ask hikayesi anlatiliyor. "Ee karsilasamiyorlarsa, birbilerini goremiyorlarsa bu nasil bir ask hikayesi?" diyebilirsiniz.

Sorunun cevabi filmde ;)

Icerisinde hicbir fantastik oge barindirmamasina karsin (tesaduflerin etkisi ile olacak) basindan sonuna kadar fantastik bir film izliyormusum gibi geldi bana. Hayal dunyasinin bir siniri oldugunu dusunuyorsaniz muhtemelen "yok bu kadar da olmaz", "daha neler" diyebileceginiz bircok sahne ile karsilacaginizi da belirteyim.
.
Ben israrla "evet bu kadar da olur (olmali)" diyen taraftayim :)


Not: Takeshi Kaneshiro (ezberden yazilmistir :D) bu filmle birlikte en sevdigim uzakdogulu aktor koltugundaki yerini saglamlastirmis olup, an itibariyle tum filmlerini izlemeye karar vermis oldugumu sizlerle paylasmaktan mutluluk duyarim :P


Vinnie Colaiuta Oops! Herbie Hancock Istanbul Konseri / 02.07.2008

15. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsaminda bu aksam Herbie Hancock konseri vardi. Herbie Hancock'u daha once hic dinlememistim ancak hem caz muzigi sevdigimden hem de bir piyanistin canli olarak performansini izlemek icin gittim konsere. Iyi ki de gitmisim.

Konsere "Actual Proof" isimli enstrumantal bir parca ile basladilar ve yaklasik 10-15 dakika surdu. Guya nasil caliyor, ritm tutuyor, hizini ayarliyor vs. diye piyaniste odaklanacaktim ama baterist "Vinnie Colaiuta" buna izin vermedi! Zaten (ozellikle parcanin son 4-5 dakikasi) ondan gozlerini alabilen oldugunu sanmiyorum. Konser boyuncada bu, bu sekilde devam etti (en azinda benim icin) :) Tek kelime ile mukemmel hatta mukemmel otesi caliyor...
Onun disinda saksafon ve gitardakiler de cok cok iyiydi. Genel olarak da cok guzel bir konser oldu. Hatta son alkistan sonra sahneye tekrar geldiler ve yarim saate yakin kaldilar. Bu son cikista da olaganustu bir performans sahnelediler.

Metin Munir gecenlerde kose yazisinda "Geriye donup baktiginizda sadece hatirladiginiz gunler yasadiginiz gunlerdir" gibi bir cumle kurmustu. Ben bugunu "Carsamba" degil, "Herbie Hancock Konseri'ne gittigim gun" olarak hatirlayacagim muhtemelen.

02.07.2008 Carsamba

Vinnie Colaiuta Oops! Herbie Hancock Istanbul Konseri / 02.07.2008

15. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsaminda bu aksam Herbie Hancock konseri vardi. Herbie Hancock'u daha once hic dinlememistim ancak hem caz muzigi sevdigimden hem de bir piyanistin canli olarak performansini izlemek icin gittim konsere. Iyi ki de gitmisim.

Konsere "Actual Proof" isimli enstrumantal bir parca ile basladilar ve yaklasik 10-15 dakika surdu. Guya nasil caliyor, ritm tutuyor, hizini ayarliyor vs. diye piyaniste odaklanacaktim ama baterist "Vinnie Colaiuta" buna izin vermedi! Zaten (ozellikle parcanin son 4-5 dakikasi) ondan gozlerini alabilen oldugunu sanmiyorum. Konser boyuncada bu, bu sekilde devam etti (en azinda benim icin) :) Tek kelime ile mukemmel hatta mukemmel otesi caliyor...
Onun disinda saksafon ve gitardakiler de cok cok iyiydi. Genel olarak da cok guzel bir konser oldu. Hatta son alkistan sonra sahneye tekrar geldiler ve yarim saate yakin kaldilar. Bu son cikista da olaganustu bir performans sahnelediler.

Metin Munir gecenlerde kose yazisinda "Geriye donup baktiginizda sadece hatirladiginiz gunler yasadiginiz gunlerdir" gibi bir cumle kurmustu. Ben bugunu "Carsamba" degil, "Herbie Hancock Konseri'ne gittigim gun" olarak hatirlayacagim muhtemelen.

02.07.2008 Carsamba

Bu neng shuo de. mi mi...

Taiwan & Hong Kong ortak yapimi bir film (Ingilizce ismi, Secret ya da The Secret That Cannot Be Told olarak gecmekte) Kore filmlerine asina olanlara tarzi cok uzak gelmeyecektir.
Konu, Jay isimli piyano ogrencisinin yeni kayit oldugu piyano okulunda tanistigi Rain ile olan arkadasliklari ve Rain'in en basindan beri sakladigi "sir" uzerine kurulu...
Acikcasi bir filmde aradigim hersey vardi. Daha filmin notalarla baslayan jeneriginden finale kadar gozumu kirpmadan izledigimi soyleyebilirim. Goruntuler tablo gibi, muziklerin hepsi birbirinden guzeldi. Filmin baslangici romantik komedi tarzinda ancak ikinci yarida bambaska bir havaya burunuyor ve sasirtiyor...
Filmdeki piano duellosunu agzim acik bir sekilde izledigimi de itiraf ediyorum. The Legend of 1900'u izleyenler piyano duellosunun nasil birsey oldugunu bilirler. Oradakine gore bu duello kesinlikle daha dogal ve daha etkileyiciydi. Yine The Legend of 1900'u izleyenler su piyano ile zeminde kayma sahnesini de bilirler. Iste o sahnenin bu filmde olmasini cok isterdim. Gerci okulda gemiyi ya da kayan zemini nerden bulacaklar orasi ayri :) Neyse, 1900'dekinin aksine iki arkadas yerine iki sevgilinin boyle bir sahneye yakistigini dusunmem sebebiyle icimde kalmis bir ayrintiydi. Dunyanin en romantik sahnesi olabilecekken boyle bir firsati harcamislar bana gore...
Secret'e geri donersek, ilk olarak Curse of Golden Flower filminde Prens Jai olarak izledigim ve Secret'te de basrolde oynayan 1979 dogumlu Jay Chou filmin hem yonetmeni hem de senaristi. Filmdeki bestelerin/sarkilarin bircogu ona ait. Ayrica, Fearless ve Curse of Golden Flower gibi
filmlerin soundtracklerinde de sarkilari bulunuyor. Veee mukemmel derecede iyi piyano caldigini soylememe gerek yok sanirim. Takdir edilesi...
29.03.2008

Bu neng shuo de. mi mi...

Taiwan & Hong Kong ortak yapimi bir film (Ingilizce ismi, Secret ya da The Secret That Cannot Be Told olarak gecmekte) Kore filmlerine asina olanlara tarzi cok uzak gelmeyecektir.
Konu, Jay isimli piyano ogrencisinin yeni kayit oldugu piyano okulunda tanistigi Rain ile olan arkadasliklari ve Rain'in en basindan beri sakladigi "sir" uzerine kurulu...
Acikcasi bir filmde aradigim hersey vardi. Daha filmin notalarla baslayan jeneriginden finale kadar gozumu kirpmadan izledigimi soyleyebilirim. Goruntuler tablo gibi, muziklerin hepsi birbirinden guzeldi. Filmin baslangici romantik komedi tarzinda ancak ikinci yarida bambaska bir havaya burunuyor ve sasirtiyor...
Filmdeki piano duellosunu agzim acik bir sekilde izledigimi de itiraf ediyorum. The Legend of 1900'u izleyenler piyano duellosunun nasil birsey oldugunu bilirler. Oradakine gore bu duello kesinlikle daha dogal ve daha etkileyiciydi. Yine The Legend of 1900'u izleyenler su piyano ile zeminde kayma sahnesini de bilirler. Iste o sahnenin bu filmde olmasini cok isterdim. Gerci okulda gemiyi ya da kayan zemini nerden bulacaklar orasi ayri :) Neyse, 1900'dekinin aksine iki arkadas yerine iki sevgilinin boyle bir sahneye yakistigini dusunmem sebebiyle icimde kalmis bir ayrintiydi. Dunyanin en romantik sahnesi olabilecekken boyle bir firsati harcamislar bana gore...
Secret'e geri donersek, ilk olarak Curse of Golden Flower filminde Prens Jai olarak izledigim ve Secret'te de basrolde oynayan 1979 dogumlu Jay Chou filmin hem yonetmeni hem de senaristi. Filmdeki bestelerin/sarkilarin bircogu ona ait. Ayrica, Fearless ve Curse of Golden Flower gibi
filmlerin soundtracklerinde de sarkilari bulunuyor. Veee mukemmel derecede iyi piyano caldigini soylememe gerek yok sanirim. Takdir edilesi...
29.03.2008

30 Aralık 2007 Pazar

2008




2008




1 Aralık 2007 Cumartesi

Once More With Feeling / Spike's Speech


Spike to Buffy :
.
Life's not a song...

Life isn't bliss,

Life is just this.

It's living.
.
---
.
Hayat bir şarkı değildir...

Hayat mutluluk değildir,

Hayat sadece budur.

Yaşamaktır.

Once More With Feeling / Spike's Speech


Spike to Buffy :
.
Life's not a song...

Life isn't bliss,

Life is just this.

It's living.
.
---
.
Hayat bir şarkı değildir...

Hayat mutluluk değildir,

Hayat sadece budur.

Yaşamaktır.